Tekamül Eden Evren. Mevcut bilimsel veriler ve tabi ilimsel gerçekler kabul ettiğimiz vahiy evrenin evrimleşmediğine, tekamül ettiğine dair, gayet açık deliller sunmaktadır. Çoğu Biliminsanı bunun aksine inanmaya ve aksini ispat etmeye çalışsa da, bunun aksini iddia etmek, bilimin kendi kurallarına ve felsefesine aykırı bir davranış olur. Bilim, bir Yaratıcıyı inkar ettiği an, bilimselliğini, tarafsızlığını objektifliğini kaybetmiş, çaresizliğini göstermiş olur. Olur olmasına da, ne sana bana, ne de kendine bu çaresizliğini itiraf edemez, kabullenemez. Bazan da seçemez. Ancak, bunca soru işareti hala açıktayken, bu hipotezi mutlak gerçek ve doğru kabul ettiğinizde, saçmalık olur. Veya bu ısrarda kasıt aramak gerekir. Örnek vermek gerekirse, mikro düzeyde elektronların atomlar etrafında yörüngeler çizdiğini veya bir kinetik enerjiye sahip olduklarınıatom çekirdeğinin içindeki biline en küçüğüne kadar olan yapıtaşlarının dahi, en azından titreştiğini yani hareket halinde olduğunun tespit edildiğine dair duyumlar elde ediyoruz. Makro düzeyde ise, dünyanın kendi etrafında, ayların gezegenler etrafında, gezegenlerin de yine güneş gibi veya benzeri yıldızlar etrafında, bu çeşit çeşit yıldızların da Samanyolu'muz gibi galaksilerin küme elemanları olarak galaksilerin etrafında yörüngeler çizdiğini ve yine bu galaksilerin de kendi etraflarında yörüngelerde hareket ettiklerini duyumsuyoruz. Buna itiraz edecek kimse yoktur herhalde. Bu durumda akla yatkın olan, galaksilerin de yine daha büyük kümeler oluşturup yörüngelerde hareket ettiklerini kabul etmektir. Bu yörüngelerde hareket hali kuralını, galaksiler boyutunda birden bire istisna kabul edip, birbirlerinden uzaklaşıyorlar demek ne kadar mantıklı olur, kendime soruyorum. Burada kabul edebilecek herhangi bir tek düze genişlemenin söz konusu olması mümkün görünmüyor. Muhtelif galaksilerin bazıları, birbirinden uzaklaşıyor, bazıları yaklaşıyor, bazıları teğet geçiyor, bazıları üst üste biniyor, bazıları kaynaşıyor veya bazıları ayrılıyor da olabilirler, genelleme yapmanız doğru değildir. Oysa, böyle bir genelleme yapabilmek için yeterince bilgiye sahip miyiz, bilmiyoruz. Özellikle de sınırlı bir ufkunuz Hubble Hacmi varsa, böyle iddialarda bulunmak gayet saçma olabiliyor. Mutlak Düzenden Isınarak Yörüngelerde Tekamül Eden bir evren modelinse, böyle bir soruna yol açması mümkün değil. Böyle bir evrenin mutlak düzenden bak. Entropi Kuralıyani maddenin mutlak sıfırdan başlayarak, ısındığını iddia etmek durumundayız. Bu evrenin, ilk anındaki Yaratılmasının Termodinamik Yasalarla çelişkisini gözardı edersek, ki Big Bang Modeli veya Hipotezi de bu Büyük Patlama ile yoktan varolmanın sebebini cevaplayamıyor, genel olarak maddenin neden böyle davrandığına dair herhangi bir soruyu cevaplamak da nispeten kolay olabilir. Yaratıldığı veya Oluştuğu o ilk anında ise, her iki hipotez için geçerli olmak üzere, ne Entropi kuralı, ne de Termodinamik yasalar geçerli olmuyor, olamıyor. Ancak Yaratılması durumunda, biz bir Hikmet'ten, Sebepten, amacını vahiy ile açık ve net zikreden bir Yaratıcıdan bahsedebiliyorken, Kendiliğinden Oluşması durumundaki bir hipotez ise, hiçbir açıklama getiremiyor; Sebep ulaşılamaz bir açıklama olarak Stephen Hawking Star Trek Poker Türkçe kalıyor. Bilim, belkide bir çeşit megalomanyak üstünlük kompleksi ile, kendini her soruya cevap, her soruna da çözüm bulabilme yetisi ve yetkisi iddiasıyla, bir Yaratıcıdan bağımsız olabileceğine dair hüsnü zan içinde kıvranmaya mahkum ediyor olabilir. Oysa bu, kendisini mutlak bilgi olarak tanımlayan ve hiç eksiksiz her soruya cevabı bulunan bir Yaratıcının sunduğu apaçık bilgiden mahrum bırakmaktan başka bir şey değil. Öyle ki, bu gerçek bilgiler olmadan, çözdüğünüz her sorun yeni bir veya daha fazla sorun, verdiğiniz her cevap yeni bir veya daha fazla soruya yol açmaktadır. Bunun sonunun çıkmaz sokak olduğunu, eninde sonunda kafanın duvara çarpacağını anlamak için bilimadamı, dâhi, zeki, müneccim, falcı veya herneyse olmaya da gerek yok hani. Mutlak Düzen, Mutlak Sıfır. Bununla beraber, ışıma göremiyorsanız, bu orada madde yoktur anlamına da gelmek zorunda değildir, çünkü zaman faktörünü de göz önünde bulundurmanız gerekir ki, Hubble Hacminin, yani Merkez Zaman Ufkumuzun genişliği Yani bildiğimiz, algılayabildiğimiz evrenin sınırları zamana bağlıdır; Örneğin, 10 milyar ışıkyılı ötemizde 5 milyar yaşında bir yıldız var ise, bunu görmemiz mümkün olamayacaktır; Ancak yıldız 10 milyar yaşına gelebildiğinde, biz de yıldızın doğumuna tanık olabiliriz. Bu süre içerisinde yıldızın ışığı bize ancak ulaşabiliyor. Bildiğimiz, tasavvur edebildiğimiz evren de, klasik bir açıklama ile, Uzay-Zaman dediğimiz bir sistem. Gerçi, Kütle Çekim Kuvveti, maddenin kütlenin arasındaki uzaklığın karesiyle ters orantılı, ama anladığımız kadarıyla mutlak sıfır olmamakta. Ki, bunları ortak bir Herşeyi Kapsayan Genel Kuram içinde toplamaya çalışmaktayız. Ne var ki, bu konuda çalışmalar, çok yavaş ilerlemekte. Bunun sebebi de, bence, bilimin Büyük Patlama Hipotezinde ısrar etmesinden kaynaklanan algısal yanılma. Ancak, ısının termik enerjinin olabilmesi için bir şeyin ışıma yapması gerekir ki, evrenin ilk anında, atomlar oluşmadığından, öyle bir ışıma yapacak imkana veya bir yetiye dahi sahip değildi. Buna dayanarak denebilir ki, bu Sözde Büyük Patlamayı meydana getirecek ısı, evrenin ilk oluştuğu, var olduğu, yaratıldığı anda mevcut değildi, dolayısıyla klasik anlamda patlama sözkonusu olamaz. Kısacası, kinetik ve termik enerji evrenin ilk oluştuğu anda mümkün görünmüyor; Tekrar etmek gerekirse: Atomlar henüz oluşmadığından, o anda mümkün olabilecek tek enerji türü potansiyel enerji olabilir. Bu potansiyel enerjinin de ne olabileceğine dair biraz akıl yürütmek gerek. Entropi kuralına göre, düzensizlik düzenden kaynaklanıp ilerlemektedir. Artık bu alıntıları nereden bulacağınıza Stephen Hawking Star Trek Poker Türkçe dipnot vermeye de gerek duymuyorum, okuduysanız eğer, burada tekrar edilen kurallar ve yasaların dipnotları, 7 Gök Ve Yer kitabımda mevcut. Özetle söylemek gerekirse, Büyük Patlama Big Bang olduysa eğer, mantıken hangi mantık?
Babamın ardından: Bir bilim adamı babası nasıl olunur?
Konu Listesi - Herkese Bilim Teknoloji Her. Stephen Hawking'i hatırlarsınız. Dahi fizikçi, hareket edemiyor kurgu eseri Uzay Yolu (Star Trek) böyle bir gelecekte geçiyor. İlk. Hawking'in ölümünden önce yazdığı son yazıların derlemesi olan bu kitap,tarihin en önemli zihinlerinden birinin büyük sorulara verdiği yanıtlardan oluşuyor. 11 Dimensions of The Universe Part 2 | PDFKur'an-ı Kerim 'e bakarsak ki bakıyoruz , Allah sürekli yaratmaktadır. Und das wir nur einen begrenzten Horizont besitzen die Hubble-Blase und deswegen womöglich nicht alles nachmessen können. Matematiksel olarak da, sonsuzluk ile dört temel işlemi yapmaya kalktığınızda, sonucu yine sonsuz olur veya işlem yapamazsınız, çünkü sonsuzluktan bir çıkaramaz çıkarsanız bile sonsuzluğun aslını gidermez ve yine sonsuzluğa bir ekleyemezsiniz Kısacası: Yoktan var edemez, var olanı da yok edemezsiniz, bak. Belki de, sadece bakıp eğlendikleri hologramlarız. Demek, ahlak da biz insanlar arasında görece olabiliyormuş. Onca filozof ve sufi kendi çaplarında bu konuda bir çok şey anlatmış bize.
Diğer Yazılar
Dahi fizikçi, hareket edemiyor kurgu eseri Uzay Yolu (Star Trek) böyle bir gelecekte geçiyor. Her. Crowdsourced multiple choice question answering dataset for "Who wants to be a millionaire?" gameshow - Millionaire/csv/data/practice_casino-best-poker.online at master. Stephen Hawking , maddenin temel tafllar› olan kuarklar› ve bileflimlerini aç›klayan Murray GellMann , fotonlarla elektronlar›n etkileflimini aç. İlk. Hawking'in ölümünden önce yazdığı son yazıların derlemesi olan bu kitap,tarihin en önemli zihinlerinden birinin büyük sorulara verdiği yanıtlardan oluşuyor. Stephen Hawking'i hatırlarsınız.Klar, Endlosigkeit ist der Begriff, der den ersten Pseudo- Augenblick beschreiben kann und Endlosigkeit die, auch jetzt! Mit Dogmen kann man jede auch noch so krumme Angelegenheit zurechtbiegen und dafür sind sie ja auch da die Dogmen. Neyse; Buna göre Bak. Atomu oluşturan parçacıkların boyut ve oranları ve daha küçük parçacıkların özellikleri. İş bu yazmalarımın amacı da aslında, alışılmışın ötesinde, farklı bakmayı, farklı görmeyi, farklı algılamayı, farklı düşünmeyi, farklı kanaatler oluşturmayı ve böylece farklı ve belkide gerçek sonuçlar elde etmeyi amaçlamaktadır. Yazar Arşivi. Anladınız siz de onu Ancak, daha öncede ima etmiş olduğumuz üzere, bu yüklerin doğrudan, elektromanyetik prensibe dayanan araç gereçlerle, duyumsanamıyacağını, algılanamıyacağını, tespit edilemiyeceğini anlamak da zor olmaz. Ich gebe zu, das das etwas abstrakt klingt, aber abstrakt bedeutet nicht unmöglich. Boyut Yaratılış nizamında, varlıklarla boyutlar arasında değişmez bir ahenk vardır. Sırf bundan dolayı ışık hızı, sınırlı bir erime sahiptir. Bu manada, insan kendi ecelini bilmekten bile aciz ise, korkular niye, paniklemek niye, vesveselere uymak niye ki, bu konularda Kur'an-ı Kerim de ayetler mevcut, okursanız Ne var ki, yaratılışın fıtratına veya varoluşun benliğine aykırı olarak, Sıfır'ın hem maddi, hemde manevi olarak birçok alanda uygulandığına tanık oluyoruz. Hiçbir formülde, birimlerin anlamlandırılmasında, yani miktarı kesin gösterebilmesi açısından sayısal bir değere tekabül etmez, edemez tabiatı itibariyle sınırlayamazsınız, sınır tanımaz. PDF'ler Wikipedia'nın kaynak gösterdiği yerlerden ve Scribd. Bu noktada, Herşeyin Teorisi kavramını sorgularken veya analiz ederken elden geldiğince tabi , Herşeyin Pratiği kavramını da gözardı etmek olmaz. Wikipedia Kendi arama fonksiyonu ile bulunanlar Age of the universe - Wikipedia, the free encyclopedia. Boyut'a dönersek, şu daha önce Mutlak Tekillik adlı makalemde [Blog] alıntı yapmış olduğum yazıyı da tekrar hatırlatmak isterim Yayımlandığı kaynaktaki asli şekliyle tekrar ediyorum :. Mutlak Tekillik bence, bilinen 4 boyut ve etkileriyle reaksiyona girmez, her bakımdan ve bakışımdan şeffaftır. Bu anlamda da, somut materyalist bir mekanizma ile karşı karşıya olduğumuzu iddia edemeyiz tabi ki. Çünkü şu bir gerçek ki, vesvese mekanizması panik-atak çok güzel işletiliyor. Warum das so ist, werden Sie ja wohl besser wissen als ich siehe Bahnen. Doğru kullanmayınca da, varılacak sonuçlar baştan belli aslında: Bir türlü birleştirilemeyen Büyük Birlik Kuramı. Herhalde sır olsa gerek, görmek nasip olmayabilir. Bir diğer önemli gerçek şudur ki, Gravitasyonu Kütle Çekim Kuvvetini bilinen herhangi bir mekanik tartılar vardır, ama bize görece olarak bilgi verirler veya elektronik aksam veya aygıtla ölçmeniz mümkün değildir. Bir şeyleri yanlış yapıyor, yanlış bir mantık yürütüyor olabilirim, ancak şimdilik öyle görünüyor ki, 6 atom değil de 5 atom kullanırsak şekil kürenin içine daha düzgün dağılmış olarak oturuyor.